Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla
“Genç inancı ve idealleri uğruna fedakarlık yapabilendir.”
Gençlik yılları, ortalama insan ömrü düşünüldüğünde zaman bakımından uzun olmasa da; istikametimizin netleşmesi açısından bir hayli önem arz etmektedir. Hayatımızın sonraki kısmının gidişatına tesir edecek olan gençlik dönemini, İslami şuur kazanmak için telafi si olmayan bir zaman dilimi olarak görüyoruz.
Dünyaya tesadüfl erin sonucu olarak geldiğimize değil; Cenab-ı Allah tarafından imtihan edilmek üzere gönderildiğimize inanıyoruz. Rabbimiz yüce kitabında şöyle buyuruyor: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. ” (Al-i İmran-104)
Dünyamızın mevcut vaziyetinden hoşnut değiliz. İnsanların bir kısmı yokluk ve sefalet içinde yaşam mücadelesi verirken, bir kısmının nefsinin sonu gelmez arzularını tatmin etmek için çırpınmasından rahatsızız. Zulmün, sömürünün ve kula kulluğun sistematik hal almasını da, umutsuzluğun ve çaresizliğin bizleri sarıp kuşatmasını da kabullenmiyoruz. Üzerimize düşenin; şartlardan şikâyetçi olmanın ötesinde ortaya bir şeyler koymak olduğunu biliyoruz. Şartlar ne olursa olsun içinde bulunduğumuz ortam ve zamanda Müslümanca yaşamanın gayretine ve çilesine talibiz.